+
Akne skarları akne lezyonlarının iyileşirken yerlerinde bıraktıkları değişik şekil,büyüklük ve renkte
olabilen izlerdir. Heer bir izin kendine özgü özellikleri bulunmaktadır. Skarların farklı özellik
taşımalarından dolayı tedavilerde optimum sonuca ulaşmak için her bir lezyon için tedavi
seçeneklerinin skarın tipine göre belirlenmesi gerekmektedir. Skarlar temel olarak 3 gruba ayrılmaktadır.
Deprese (Çökük), keloidal (Kabarık), diskolorasyon (Renk değişimi)
+
En sık rastlanan skar çeşididir ve genellikle yangısal akne lezyonları sonrasında gözlenir. Bu skar tipi kendi
arasında 3 alt gruba ayrılmaktadır.
Rolling Skarlar: Oldukça geniş çöküklükler şeklinde gözlemlenirler. Kenarları eğimli ve yuvarlak şekilli
lezyonlardır.
Boxcar Skarlar: Deri yüzeyinde oldukça geniş çöküklükler olarak gözlenir ancak rolling skarlardan
farkı kenarlarının dik yapıda olmasıdır.
Icepick Skarlar: Adından da anlaşılacağı üzere dar ağızlı ve derin çöküklüklerdir. Hangi tür skar
olursa olsun tüm skarlar altta yer alan kollajenden zengin fibrotik bir band üzerinde yer alırlar.
Skarın altındaki fibröz band skarın tabanı ile deri altı dokuyu sıkıca birbirine bağlayarak
çöküklüğün sürmesine neden olurken bir yandan da sağlıklı doku gelişmesini önleyici yönde etki gösterir.
+
Rolling skarlar sıklıkla uzun süre geniş alanları kaplayan akne yakınması olan hastalarda ortaya çıkmaktadır.
Bu tür skarlar yaşlanma ile elastikiyeti kaybolan ciltlerde daha belirgin olmaya eğilimlidir. Rolling
skarların kenarları eğimli ve yuvarlak şekilli olduklarından dolayı skar tedavisine yönelikj bir çok
yöntemden fayda görür. Lazerle cilt soyma(lazer resurfacing), yoğun atımlı ışık tedavileri (IPL),
kimyasal peeling, mikrodermabrazyon ve çoğu zaman kırmızı ışık tedavisi (red light therapy)
görünümlerinde iyileşme sağlar. Lezyonlara dolgu uygulanması da seçenekler arasındadır ancak
çoğunlukla geniş yayılımlı olmalarından dolayı tercih edilmemektedir. Dermaterapi uygulamaları
da bazı hastalarda tedavi alternatifi olabilmektedir.
+
Boxcar skarlar daha dik kenarlara sahip olmasından dolayı tedavi ile daha pürüzsüz bir yapıya kavuşması
ve etraf cilt dokusu ile uyumlu hale gelmesi daha zor olmaktadır. Co2 ya da Erbium lazerlerle ablatif
uygulamalar iyi sonuçlar vermekle birlikte maximum düzelme sağlayabilmek için çok sayıda seansa gereksinim
vardır. Boxcar skarlar daha küçük alanlarda yerleşim gösterdiklerinden dolayı dolgu uygulamaları ile daha
pratik sonuçlar sağlar. Kimyasal peeling ve mikrodermabrazyon uygulamaları efektif sonuçlar vermezken
subsizyon, dermaterapi ve punch eksizyonlar cerrahi seçenekler arasındadır.
+
Icepick akne skarları cerrahi yöntemler kullanılmadan sonuç alınması en zor olan skarlardandır.
Derin yapıda olmalarından dolayı lazerle cilt soyma yöntemlerinden istenilen sonuçlar alınamayabilir.
Kimyasal peeling, mikrodermabrazyon ve lazerle cilt soyma yöntemleri yeteri kadar derinlikte etki
sağlayamadığı için etkisiz kalmaktadır. Bu skar türü için punch out eksizyonlar oldukça etkili ve
popüler bir tedavi yöntemidir.
+
Akne lezyonları iyileşirken yerlerinde aşırı fibröz oluşum nedeniyle deriden kabarık sert lezyonlar
bırakabilirler. Çökük lezyonlara göre akne sonrası daha az oranda görülmektedir. Oluşumunda aknenin süresi,
şiddeti, ikincil enfeksiyonlar, genetik faktörler rol oynamaktadır. Lazer ablasyon, cerrahi ablasyon, lezyon
içine steroid enjeksiyonu gibi tedaviler uygulanabilmektedir.
+
Akne sonrasında lezyon alanında melanin birikimi sonucu ortaya çıkarlar. Çil benzeri, spot ya da leke şeklinde
görünebilir. Akne sonrası oluşan hiperpigmentasyonda lokal leke açıcı ajanlar( hidrokinon,retinoik asid, kojik asid…)
yanında KTP lazer,Q-Switched lazer,IPL ve Pulsed Dye lazer uygulamaları tedavi seçenekleri arasındadır.
+
Akne lezyon alanında melanosit hasarına bağlı olarak melanin pigmetinin üretilememesi nedeiyle oluşmaktadır.
Genellikle skar alanlarında gözlenir. Koyu tenli ciltlerde daha belirgin olma eğilimindedir. Etkili tedavisi
bulunmamaktadır.
+
Daha çok açık tenli bireylerde gözlenen cilt yüzeyindeki kılcal damarların genişlemesine bağlı oluşan bir bulgudur.
Tedavide kılcal damar genişlemesini azaltan lokal ajanlar geçici olarak etki gösterirken lazer ve ışık tedavileri
ile yüz güldüren sonuçlar alınmaktadır.