+
Cildimizde ortaya çıkan lekeler olduğumuzdan yaşlı görünümün yanı sıra homojen
olmayan bir cilt yapısına yol açarak estetik açıdan rahatsız edici olabilir. Cildimizde oluşan
herhangi bir leke için öncelikle doğru teşhis ve tedavi yanında üzücü sonuçlarla
karşılaşmamak adına dermatoloji uzmanına başvurulması yapılacak en doğru hareket
olacaktır. Uzman ellerde değerlendirilmediğinde cilt kanseri ya da kanser başlangıcı
olabilecek lekelerin tedavisi gecikmekte ya da yanlış tedavi yöntemleri ile kötü sonuçlarla
karşılaşabilmekteyiz.
Dermatoloji uzmanı tarafından leke için öncelikle ayrıntılı muayene ile lekenin derinliği ,
türü saptanarak uygulanacak tedavi yöntemi seçilir.Leke tedavisinde kullandığımız
yöntemlerden sırayla bahsedecek olursak kimyasal peeling,enzim peeling,kriyoterapi,lazerle
soyma,ışın tedavileri ve destek tedaviler olarak sayılabilir.
+
Cildin hasarlı tabakalarının belli oranlarda asit içeren solüsyonlarla kontrollü bir şekilde
soyularak lekelerin,ince kırışıklıkların,akne ve izlerinin giderildiği tedavi yöntemidir.
Kimyasal peeling sonrasında problemli olan cilt tabakaları soyularak,ölü derilerden arınmış
hasar görmemiş canlı tabaka ortaya çıkar. Kimyasal peeling yüzeyel,orta ve derin olarak 3
ayrı derinlikte uygulanabilmektedir. Yüzeyel peeling solüsyonu olarak α-Hidroksi Asidler
(AHA), β- Hidroksi Asidler,Jessner solüsyonu,Resorsinol, Triklorasetik asid (TCA)
kullanılmaktadır.
AHA ve BHA deride hücre döngüsünü hızlandıran doğal yolla elde edilen ve
dermatologlar tarafından en sık kullanılan organik asidlerdir. Foto yaşlanma,ince kırışıklıklar,
güneş lekeleri, akne tedavilerinde başarıyla kullanılmaktadır.AHA peeling kullanımı öğle
tatilinde uygulanabilirliği,pratikliği ve etkinliği nedeniyle popülerliğini korumaktadır. BHA
peeling solüsyonları AHA peelingler ile aynı endikasyonlarda kullanılsalar da gözeneklere
nüfuz ederek tıkanmaları önlemesi ve yangı giderici özelliklerinden dolayı akne
tedavilerinde oldukça başarılıdır. Peeling uygulamaları 6-8 seans 2 haftada bir
konsantrasyon ve bekleme süreleri ayarlanarak düzenlenir.
Orta derinlikteki peeling solüsyonlarından en sık kullanılanı TCA peelinglerdir.%10-15
lik solüsyonlar ince kırışıklıklar ve pigment düzensizliklerinde kullanılırken,%35-40 lık
solüsyonlar daha derin soyma sağlar. İşlem sonrası 3-7 gün süren kızarıklık ve soyulma
yaşanır. Pirüvik asid içeren peeling solüsyonları derin penetrasyon gösterdiklerinden kollajen
ve elastin sentezini uyarıcı etki sağlarlar.
Derin peeling uygulamaları risklerinden dolayı terk edilmeye başlanmış ve lazer
uygulamaları ön plana çıkmıştır.
Kimyasal peeling uygulaması başarılı olması ve iyi sonuç alınması açısından klinik
ortamda ve dermatoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır.Uygulanacak tedavinin amacına göre
tedaviye ek medikal ürün önerisi olabilmektedir.İşlem öncesi cilt temizliği yapılarak ardından
peeling solüsyonu cilde homojen şekilde uygulanır. Cildin reaksiyonuna göre solüsyonun
bekleme süresi ve seans aralıkları uzman doktor tarafından belirlenir.İşlem sırasında bir
miktar yanma ve batma hissedilmesi normaldir.Peeling uygulaması sonrasında cildi tahriş
edici işlemlerden kaçınılmalıdır. İlk 24 saat sıcak su temasından kaçınılması,cilt temizliğinin
ilk 3 gün temizleyici kullanmadan su ile yapılması,makyaj yapılmaması alınabilecek önlemler
arasındadır. Diğer önemli nokta sıkı güneş koruyucu kullanımı ile ultraviole ışınları etkisiyle
oluşabilecek leke oluşma riskine karşı önlem alınmasıdır. İşlem sonrası 1 hafta s kızarıklık
ve kabuklanma olması doğaldır ve oluşan kabuklar leke oluşmaması açısından
koparılmamalıdır.
+
Deriye rengini veren melanin pigmentinin normalin üzerindeki miktarlarda sentezlenmesi
lekelenmeye neden olmaktadır. Melanin üretiminin artmasının en büyük sebeplerinden birisi
güneş maruziyetidir. Bunun dışında ilaçlar ( doğum kontrol hapları, antiromatizmal ilaçlar,
tetrasiklin grubu antibiotikler,vb) ve gebelik melanin üretiminde artışa yol açarak
lekelenmeye neden olabilir.
Melanin pigmentinde artışla giden lekelerin tedavisinde melanin üretiminin farklı
aşamalarında blokaj oluşturacak yöntemler kullanılmaktadır. Formülde bulunan etken
maddeler melanin üretiminde görevli bir enzim olan tirozinaz enzimini bloke ederek etki
göstermektedir . Cosmelan® ve Dermamelan ® bu amaçla kullanılan ürünlerdir ve deride
bulunan melanin miktarını enzim blokajı ile azaltarak etki gösterir. Diğer peeling ürünlerden
farkı soyucu asid içermediği için yan etki riski minimum ve yanma ,batma hissi daha azdır.
Deri yüzeyine maske şeklinde uygulanır ve ortalama 8 saat ciltte kaldıktan sonra temizlenerek
devam kremlerine geçilir. Yan etki riski minimum olduğundan her tür cilt tipine ve tüm
mevsimlerde uygulanabilmektedir.
+
Lazer ışınının leke oluşumundan başlıca sorumlu faktör olan melanin pigmentini
hedefleyen tedavi şeklidir. Lekelerin oluşumundan sorumlu melanin pigmentinin yoğun
olduğu bölgeler lazer enerjisi tarafından hedeflenen alandır ve melanin pigmenti tarafından
absorbe edilerek ısıya dönüşme sonucunda tahrip olarak tedavi edilmeleri sağlanır.
Lazer ile leke tedavisi sırasında hedeflenen alan melanin pigmentinin yoğun olduğu
bölgeler olduğundan bronzlaşmış ciltler melanin artışının gözlendiği alanlar olarak olumsuz
etkilenerek su toplaması ve tahriş belirtileri gösterebilirler. Bu açıdan leke tedavisi öncesinde
cildin bronzlaşmış olmaması gerekir.
Lazer tedavisi ile çözümlenebilen lekeler şöyle sıralanabilir: Yaşlılık lekeleri,doğumsal
özellikteki lekeler,çiller,güneşe bağlı oluşan lekeler,lentigo,cafe au lait lekeleri,gebelik
lekeleri(melasma), karaciğer hastalıklarına bağlı lekeler, bazı benler.
Lazer ile leke tedavisi sonrasında ciltte 24 saat kadar sürebilen kızarıklık gözlenebilir.
Lekeler bazen geçici olarak koyulaşabilir ve 1-2 hafta içinde solarak kaybolurlar. İyileşme
sürecnde antibiotikli krem kullanımı ve güneş koruyucu kullanımı başarılı sonuçlar açısından
önemlidir.
+
Sıvı nitrojenin dokuları dondurarak tahrip etme prensibi ile uygulanan tedavilerdir. Spray
ya da kontakt olarak lezyon üzerine uygulanan sıvı nitrojen dokuda yaklaşık -90 derecelik
soğutma etkisiyle istenmeyen lezyonların tedavisini sağlamaktadır. En sık kullanıldığı alanlar
iyi huylu deri oluşumlarından seboreik keratoz,siğiller,molluscum contagiosum, aktinik
keratoz ve deri kanseri türlerinden bazal hücreli karsinomdur.